top of page
Yürüyüş İnsanlar

Kim bu Vincent van Gogh?

Güncelleme tarihi: 15 Eki 2024

Vincent van Gogh
Van Gogh

Sanatla ilgilenen ilgilenmeyen herkesin aşina olduğu Vincent van Gogh, ressam olmaya karar verdiğinde 27 yaşındaydı. Bu post-empresyonizm alanın ve tüm Batı sanat tarihinin en etkili figürlerden biri olmasının önüne geçmedi. Van Gogh, hayatı boyunca anlaşılamamaktan duyduğu derin acıyı yaptığı resimlere aktardı. Sanatçılar genelde acılarından beslenerek sanatlarını icra ederlerken, Van Gogh acılarıyla baş etmek için, acılarına rağmen resim yaptı.

“Çoğu kişinin gözünde neyim, kimim ben, bir hiç, ya da aksi suratlı, yadırganan bir adam, toplumda doğru dürüst bir yeri olmayan, hiçbir zaman da yer bulamayacak olan, kısacası zavallının da zavallısı biri. Pekala, diyelim ki bunlar doğru, yine de yapıtlarımla, böylesi yadırganan bir adamın, böylesi bir hiçin yüreğinde neler olduğunu dünyaya göstermek isterdim.”

Çocukluk Dönemi

Vincent Willem van Gogh, 30 Mart 1853’te Hollanda’nın Zundert şehrinde doğdu. Van Gogh’un çocukluğu, üst orta sınıf bir ailede başladı. Babası Theodorus van Gogh’un bir papaz olduğu, annesi Anna Cornelia Carbentus’un ise varlıklı bir aileden geldiği bir ortamda yetişti. Vincent, ailesinin en büyük çocuğuydu ve doğumundan bir yıl önce ölen abisiyle aynı ismi taşımaktaydı. Ailesi, dindar bir geçmişe sahipti; babası Theodorus van Gogh, bir papazdı. Van Gogh, altı çocuklu ailenin en büyük çocuğu olarak büyüdü. Küçük yaşlarda ciddi ve içe dönük bir çocuk olarak tanımlandı.


Yetişkinlik Dönemi

Van Gogh ressam olmaya karar verdiğinde 27 yaşındaydı. Denediği protestan misyonerliği, sanat simsarlığı gibi mesleklerde başarısız oldu. Yaşamı, sürekli bir içsel mücadele ve zorluklarla doluydu. Yoksul bir sanatçı olarak, maddi sıkıntılar ve toplumsal dışlanmışlıkla mücadele etti. Ruhsal hastalıkları, özellikle depresyon, olası bipolar bozukluk onun hem kişisel yaşamını hem de sanatsal kariyerini derinden etkiledi. Van Gogh, zihinsel sağlığıyla, yoksullukla boğuşurken aynı zamanda sanatıyla da kendini ifade etmeye çalıştı. Tüm bu zorluklara rağmen, on yıla yakın bir süre içerisinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim üretti ve bunların çoğu yaşamının son 2 yılında yapıldı. Büyük bir azimle çalışarak 10 yıllık kariyerine sığdırdığı eserlerle sanat dünyasını ve insanları sonsuza dek etkiledi.


Dini İnancı

Van Gogh, dindar bir ailede büyüdü, protestan inancıyla yetiştirildi. Babası bir Protestan papazıydı ve gençliğinde Van Gogh da dini bir yol izlemeyi düşündü. Bir dönem Protestan bir misyoner olarak çalıştı, özellikle Belçika'nın yoksul maden işçilerine dini hizmetlerde bulundu. Ancak zamanla geleneksel dinle olan ilişkisi zayıfladı. Yine de, dini temalar ve ruhsal arayış, sanatında ve yazılarında önemli bir yer tuttu. Van Gogh'un sanatı, Hristiyanlıktan esinlenmiş imgelerle doludur, ancak bu imgeler genellikle kişisel ve ruhsal bir ifadeyi yansıtır, dogmatik bir inanç değil.


Siyasi Görüşü

Van Gogh'un belirgin bir siyasi ideolojisi yoktur. Bu konuda spesifik bir yazılı kaynağı ya da açık bir beyanı yoktur. Ancak, onun mektupları, özellikle kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplar (bundan "The Letters of Vincent van Gogh" başlıklı kitapta derlenen mektuplar da dahil olmak üzere), yaşamı ve düşünce yapısı hakkında önemli bilgiler sunar. Van Gogh’un, işçi sınıfının ve yoksul kesimlerin yaşam koşullarına duyduğu ilgi ve empati, Belçika'da geçirdiği dönemde iyice belirginleşmiştir. Bu dönemde maden işçilerinin zor yaşam koşullarını resmetmiş ve sosyal adaletsizliklere karşı bir duyarlılık geliştirmiştir. Bu gözlemler, Van Gogh'un toplumsal eşitlik, insan onuru ve adalet gibi değerlere duyarlılığını yansıtır. Özetle, Van Gogh’un siyasi görüşlerini kesin bir şekilde belirlemek zordur, ancak, onun insana ve topluma duyduğu derin empati, yaşam koşullarına duyarlılığı ve adaletsizliklere karşı hassasiyeti, siyasi görüşlerine dair ipuçları sunar.


Kulak Kesme Olayı

Van Gogh, kendisi gibi ressam Paul Gauguin ile yakın bir dostluk kurdu. 1888’de Gauguin, Van Gogh’un daveti üzerine Arles’deki Sarı Ev’e geldi ve burada bir süre birlikte yaşayıp çalıştılar. Van Gogh, Gauguin’i sanatsal bir rol model ve ilham kaynağı olarak gördü. Ancak, birlikte geçirdikleri zaman çatışmalarla doluydu. Rivayete göre 23 Aralık 1888’de gerçekleşen olayda Van Gogh, Gaugin ile girdiği tartışmada bir usturayla sol kulağını tamamen kesmişti. Sonunda aralarındaki anlaşmazlıklar Gauguin’in Arles’ten ayrılmasıyla sonuçlandı. Bu olaydan sonra devam eden krizlerle Van Gogh Saint-Paul-de-Mausole akıl hastanesine yatırılmıştı. Van Gogh en ünlü eserlerinden yıldızlı geceleri bu akıl hastanesindeyken yaptı. Akıl hastanesinden çıktığında bile hayatı yoluna girmedi. Çok çalışıyor ama kendisine özen göstermiyordu. Theo'a yazdığı mektuplarda "hayatım kökünden saldırıya uğradı adımlarım da sendeliyor" diyerek gittikçe kötüleştiğini ifade etti.


"Tutunduğu" İnsanlar

Onun en büyük destekçisi kardeşi Theo'du, sürekli mektuplaşıyorlardı. İki kardeş hayatları boyunca çok güçlü bir bağa sahipti. Theo, Van Gogh'un sanatsal kariyerinde hem maddi hem manevi olarak sürekli destek oldu. Theo olmadan onun sanatsal üretimi ve hayatta kalması çok zor olurdu. Van Gogh hakkında detaylı bilgilere kardeşi Theo ile günümüze gelen mektupları sayesinde ulaşabiliyoruz. Bilinen resimlerinin aksine Van Gogh'un ilk başta biraz daha farklı, daha soluk ve karamsar bir resim tarzı varken, kardeşinin canlı renk tavsiyesini dinleyerek sanatında reforma girdi.


Etkilendiği Akımlar ve Kişiler

Empresyonizm: Claude Monet, Camille Pissarro: Van Gogh, izlenimcilikten etkilenmiş, özellikle renk kullanımı ve ışık oyunlarına ilgi duymuştur. Monet ve Pissarro'nun doğa tasvirlerindeki serbest fırça darbeleri ve renk patlamaları, Van Gogh’un tarzına yansımıştır.

Post-Empresyonizm: Paul Cézanne: Cézanne’in renk ve form anlayışı, Van Gogh’un kompozisyon ve perspektif anlayışını etkilemiştir. Cézanne’in doğayı biçimlendirme tarzı, Van Gogh’un güçlü ve etkileyici fırça darbelerine ilham vermiştir.

Sembolizm: Gustave Moreau, Odilon Redon: Sembolizm, Van Gogh’un sanatında duygusal ve ruhsal temaları ifade etme biçiminde etkili olmuştur. Moreau ve Redon’un mistik ve sembolik imgeleri, onun sanatsal arayışında bir etki sağlamıştır.

Japon Sanatı: Van Gogh japon sanatı hayranıydı. Onu Van Gogh yapan etkenlerden en büyüğü renk kullanımındaki yaratıcılık ve doğayı nasıl gözlemlediğiydi. Zaman zaman Japon sanatçı Hiroshige'nin resimlerini kopyaladı. "Tüm çalışmalarım bir dereceye kadar japon sanatına dayanıyor." cümlesi mektuplarında görüldü.


Nasıl Öldü?

Vincent van Gogh, 29 Temmuz 1890’da Fransa’da kendini göğsünden tabanca ile vurarak baygınlık geçirdi, daha sonra yaralı halde, acılar içinde kıvranarak odasına döndü. Aynı gün bir doktor çağrıldı ama yaranın ciddiyeti sebebiyle müdahele edilemedi. Durumu haber alınca Theo Paris'ten geldi. Van Gogh son 2 gününü Theo ile geçirdi. Bu süre zarfınfa bilinci yerindeydi, iddiaya göre intiharı ile ilgili pişmanlık belirtisi göstermedi. Van Gogh, yarasının kötüleşmesi sonucu 2 gün sonra 37 yaşında 29 Temmuz 1890 günü öldü. Efsaneye göre kardeşi Theo’nun kulağına, "La tristesse durera toujours" (Bu acı hiç dinmeyecek) diyerek öldü.


Editör Notu

Son zamanlarda ne zaman bir sözü beğensem, ne zaman bir resme içim gitse araştırdığımda sahibi hep Van Gogh çıktı. Hatta çalışma masamın üstünde asılı resmin sahibinin Van Gogh olduğunu bu makaleyi hazırlarken öğrendim. Bu yüzden kim bu serisinin ilk ismi Van Gogh olsun istedim. Sanırım Van Gogh hepimizin asla yerinde olmak istemeyeceği sanatçılardan yalnızca biri. Van Gogh'un eserleri ve ruhu ne kadar muhteşem olursa olsun yaşadığı hayat hiç de öyle olmamış. Hayatı boyunca acı ve yalnızlık çekmiş. Akıl sağlığıyla mücadele etmiş. Tüm duygu ve düşüncelerini yaşadığı dönemde etrafındaki insanlara aktarmak, görülmek, anlaşılmak istemiş ancak bunda başarılı olamamış. En sonunda tüm umudunu yitirip intihar etmiş. Hayatın sarkastik mizah anlayışı olsa gerek, öldükten sonra keşfedildi ve sonunda hep istediği şey oldu. Birileri sonunda onun ruhunu gördü, çok sevdi. Ve bence haklıydı.

"La tristesse durera toujours".

KAYNAKLAR




ESERLERİ

Van Gogh Yıldızlı Gece
Yıldızlı Gece - 1889
Van Gogh cafe terasında gece
Cafe Terasında Gece - 1888
Van Gogh ayçiçek demeti
Ayçiçek Demeti - 1888
Van Gogh badem çiçekleri
Badem Çiçekleri - 1890
Van Gogh Hapishane Avlusunda Volta
Hapishane Avlusunda Volta - 1890
Van Gogh Yatak Odası
Yatak Odası - 1889
Van Gogh Patates Yiyenler, 1885
Patates Yiyenler - 1885
Van Gogh Sigara İçen Kafatası
Sigara İçen Kafatası - 1886

Comments


Yürüyüş İnsanlar

Bu acı döngüsünden nasıl çıkacagız?

Bizimle iletişime geç

Mail listemize katılın. Yeni içeriklerden haberdar olun.

Abone olduğunuz İÇİN TESEKKÜR EDERİZ

© 2035 by Phil Steer . Powered and secured by Wix

bottom of page